Dine mi, yoksa her hangi bir şeye bağlılık mı sizi daha sağlıklı yada ayakta tutar?


 

Dinin insanlar üzerinde sakinleştirici özelliği, şiddetten ve stresten uzak kalmalarını sağlıyor. Tabii ki bağlanmak ve buna sadık kalmak kapasiteyi ve istikrarı gerektirir.

Herhangi bir dine mensup insanın inançlarına bağlı kalmaması ise sonucu değiştirmiyor.

Ya da hiçbir dini inancı olmayıp birine eşe, sevgiliye, çocuğa, anneye, babaya veyahut idolu olan ünlü birine hayranlık devamında oluşan bağlılık kişiyi ayakta tutuyor.

 Samimi dindar insanlar, dinin yasaklarına uymakla, içkiden, kumardan, beynimizi uyuşturan maddelerden, şiddetten uzak tutmakta olup, daha sakin, daha sağlıklı iç huzuruyla barışık ve başarılı bir yaşam sürdürürler.

 Kendimizi sorgulamaya ne dersiniz?

 Sizi hayatta daha sağlıklı, başarılı ve mutlu kılan inandığınız değerleri sıralayın.

 Kimi bu soruya ben çok başarılı olup çok para kazanmak isterim der, kimi doktor olup insanların hayatını kurtarmayı seçer, kimi ise fakirlere yardım ederek gönüllü çalışmayı seçerek huzur bulduklarını kendilerini manevi yönden tatmin etmelerini ister.

 Ya da şöhretli bir kariyere sahip olmakta insanların hayalleri arasındadır.

 Siz neye karar verirseniz verin asıl mesele kendi içinizde tutarlı olmanız ve buna olan inancınızdır.

 İnançlarımız bizi hem sağlıklı yapar hem de mutlu kalabilmemize imkân sağlar. Bir insanda bağlanma yeteneği yoksa din de işe yaramaz. Ama var ise bir evcil hayvan beslemek de, eş de, din de aynı olguyu yaratır.

 İçimizdeki bağlılığı yitirmemeniz dileğiyle..

Hakkında Ayşegül Karayel ♻
Yaşamla ilgili bilgi ve deneyimlerime bu sahada devam etmekteyim. Beni takip etmeye devam ediniz , çünkü ben sizi daima takip ediyor olacağım..

13 Responses to Dine mi, yoksa her hangi bir şeye bağlılık mı sizi daha sağlıklı yada ayakta tutar?

  1. naci AHISKALIOĞLU says:

    Onlar, Allah’ın dininden başkasını mı arıyorlar? Halbuki göklerde ve yerde ne varsa hepsi, ister istemez O’na boyun eğmiştir ve O’na döndürülüp götürüleceklerdir.

    Beğen

  2. naci AHISKALIOĞLU says:

    tebrikler ayşegül, devamını bekliyoruz… selamlar

    Beğen

  3. MURAT says:

    İnsan kalbindeki gerçek aşk dört nala giden bir attır. Ne dizginden anlar ne de dinler(Konfucius)
    Bu nedenle, bir şeye gerçek anlamda bağlanmazsan, kim ne tarafa çekerse o tarafa gidersin Ayşegül :))
    Sevgiyle kal.
    Murat

    Beğen

  4. Relentless says:

    yine nefes almadan okuduğım güzel çalışma olmuş tebrikler ayşegül abla.

    Beğen

  5. Sevgili kardesim, her zamanki gibi yine önemli bir konuyu ele aldigin icin tebrik ederim; kalemin kirilmasin sevgili bacim.
    ———–

    Yaşadığımız toplumda (Evrensel olarak) insanlar farklı ortamlarda Sosyalize edilerek hayata hazırlanmaktadırlar. İnsanın aldığı eğitim ve terbiye esas temel taşlarını oluşturan faktörlerin ilk sırasında olmayı sürdürecektir.
    İçimizdeki huzuru bulabilmek, yaratılışımızdan ötürü bizlere verilen sorumluluğun bilincinde olmakla başlar olduğunu düşünüyorum.
    İmami dövmek için Camiye, öğretmenle dalaşmak için Okul Aile toplatılarını hiç kaçırmadan ziyaret ederek içindeki huzuru ve onun verdiği „mutluluğu“ duyabilerek haz duyanlarda bir şeylere inanıyor.
    Cebinden Para cüzdanını çikarıp, „benim tek inandığım budur“ diyenlerede rastladım; huzurlu olmayı cüzdanıyla bağlaştırmaktı onun inandığı.
    Doktor, Mühendis, daha farklı meslek öğrenmek kişileri bireysel olarak mutlu edebilir (?) …hatta „kurnazca“ vergisini ödemeden muhasebeyi kapatanlarda mutluluk deryasında yüzmektedir. Bir hiç uğruna „erkekliğini“ ispat edebilmek için eşini dövenlerde bir pişmanlık duymadan huzurlu olabiliyorlar.

    Bu listeyi bir sonsuzlar listesi haline getirmeden özetlemek istersem; Bireysel huzur bulmak kişilerin seçebilecekleri özel alan ile… toplumsal alanı karıştırmadan yaşamak bana huzur veren bir yaşam tarzıdır.

    Tanrı’nın yarattığı bir kul olarak üstlendiğim sorumluluk birinci derecede İNSAN olmaktır. İnsan olabilmiş isem tüm İnsanlarla var olan ortak yanımızı aramak ve yapıcı diyalog kurabilmek bana huzur veren bir yaşam felsefemdir.

    Saygılar sevgiler
    Mehmet Sungur
    Augsburg/ 15 Nisan 2011 Cuma

    Beğen

    • Her zamanki mütevaziliği nazik kelimelerinle anlatımın , kadına olan hassasiyetini hayranlıkla izliyorum. Ve değerli katkıların ve düşüncelerin için de ayrıca teşekkür ediyorum Sevgili Mehmet.
      En kısa zamanda selametle vatanına kavuşmak dileğiyle sevgiler.

      Beğen

  6. sevgici says:

    Din bir metoddur. Bir yönetimdir. bu yüzden şuna buna bağlanmakla pek alakasının olmadığını düşünüyorum.

    Neden mi?

    Çünkü din hakikate, tekliğe, mutlak gerçekliğe açılan bir kapının eşiğidir. (din derken tabiki islamı kastediyorum, ki zaten yazınızdaki gibi din anlayışı olan bir yahudi olmaz). Bazısına bu kapı zahirdir, bazısına batındır. Yani huzur vermesi diğer şeyler gibi değildir. Hiç köpek severken ağlayan görmedik değil mi?

    Ülkemizde boş bir feysbuk alışkanlığına rağmen, böylesi blogları görmek ne güzel… Başarılarınızın devamını dilerim, saygılar.

    Beğen

  7. @ sevgici diyor ki:

    Ülkemizde boş bir feysbuk alışkanlığına rağmen, böylesi blogları görmek ne güzel… Başarılarınızın devamını dilerim, saygılar.
    ——–

    Facebook hakkinda söylediginiz cok dogru; gercekten kendi ürettigiyle katilimcisi az olan facebook, Türkiye olarak…maalesef dünya siralamasinda ilk besin arasinda yerini koruyor. Bizlerde facebook platformunu “karinca kararinca” yazdigimiz yazilarin tanitimi icin degerlendirmeye calisiyoruz ve mümkün oldugu kadariyla, kimseyi üzmeden Facebook hakkinda düsündüklerimizide söylemeye calisiyoruz.

    Saygilar

    http://mehmetsungur.wordpress.com/2010/04/12/toplum-olarak-tasiniyoruz-herhalde/

    Beğen

  8. Merhaba Ayşegül Hanım
    Yaklaşık 1 yıl önceli yazınızı ve sitenizi biraz önce keşfettim.

    İşte ben de aynen bu dediğiniz gibi yaşamaya çalışıyorum.
    “Samimi dindar insanlar, dinin yasaklarına uymakla, içkiden, kumardan, beynimizi uyuşturan maddelerden, şiddetten uzak durmakta olup, daha sakin, daha sağlıklı iç huzuruyla barışık ve başarılı bir yaşam sürdürürler.”

    Dinime bağlılık,Yüce yaratıcıya sığınmak ,sabah ezanı vakti ,ezanlar okunurken pencereyi açıp derin bir nefes almak,ve Dua,öncelikle beni ayakta tutar.Tabikli sonra da olmazsa olmazlar yani Ailem ve dostlarım gelir.

    Çalışmalarınız da başarılar diliyorum.

    Beğen

Yorum bırakın